
Mavi gözlerle ilgili bi şarkı çalıyo...SWR 1:) Ne kadar kızgın da olsam neyin ne olduğunu bilmek gerginliğimi azaltıyo.Uff ya malum teknolojiden uzaktım şu son bir aydır ya dünyadan kopuk gibiyim.Eve gelir gelmez akşam haberlerini dinlememek,Cnbc-e den dizilerden filmlerden bihaber olmak,aldığım GEO ,Atlas National Geographic formatında dergilerin ilk gün resimlerini karıştırıp sonra odanın muhtelif yerlerinde tozlanmaya bırakmak,ve sonunda müslümanlıkla ilgili bi tartışmada her ne kadar cevap verebilmiş olsam da gereğince içimde hissettiğim o güncel!!boşluk hissi...Hani şu öğrenme açlığımı körükleyen şey,bilmemek,haberdar olmamak.Tahammülsüz mü oldum sanki ben? Çabuk mu sıkılyorum yaptıklarımdan? Örgüm bi kenarda atılı boş tual diğer kenarda?????Kitap yarım başucumda..çok mu bölünüyorum kendimden çok şey bekleyip sonra yetiştiremem düşüncesiyle yavaştan mı alıyorum?Ne kadar zamanım var bilmezken nası erteliyorum böyle,nasıl bi girdaba gömülüyorum,huzursuz ve geç uykular girdabı...Bugün birilerine azıcık da olsa kızgın olmak beni huzursuz etti ama iki gündür farkedebildiğim,durup durduk yere iki sefer boğulurcasına boğazıma bişey takılıp da üstünü örtüp gömdüğüm şeyi hatırlayıp ağlamam hariç,bişeylere tepki verdiğim oldu.Sınır koymak,tepki vermek,kendini düşünebilmek...öğrenicem..masanın üstünde son bi tane antep fıstığı kalmış:)gözümün içine bakıyo..TV izlemek istiyorum şöyle yayıla yayıla,uyduyu halletmek lazım.Ha,kendim için yaptığım ikinci iyi şey parfüm oldu:)nadiren olduğu üzre tam anlamıyla istediğim şeye para bayıldım,bi başka ve daha ucuz olanına değil:)))şapkalarımı kaybetmek üzsede ben burdayım gerisi boş...İnancı görmek iyi geldi bugün,gülten Ablanında çenesini bile özlemişim.Yeşil pasaportuma kavuştum,sorun kalmadı.bide paramı alsam uçucammm,ama ümitlenmiyorum çok da.Fatoş benim asıl sıkıntım bugünlerde,beni fazla kaale alan canımın parçası kardeşim.Ah be canım ,bilse ki ben alışkın diilim böyle kaale alınmaya,önemsenmeye,bundan belki de tepkim..şaka kaldırmıyorum lanet olsun ki evde veya çok yakınlarıma karşı kimseye veremediğim tepkiyi veriyorum şaka yapılınca..Yanlış anlaşılmaktan nefret ediyorum ve günde beni 5 öğün yanlış anlayıp ortalama bu yüzden 1,5 saat ağlayan bi kardeşe sahip olmak..ve onun benim bitanem ve dünyanın en iyisi oduğunu bilmek ve artık onun önünde mantıksal yönden olanca karizmamı yitirmiş olupyaptığım ve şahit olduğu hatalar yada farklı alışkanlıklarla ,duygusal olarak benim onayımqa son derece bağımlı olduğunu bilmek bi yandan da...ne kopabiliyorum ne bağlanabiliyorum,kökleşmiş yargılar kolay değişmiyo ne yazık ki...kapıdan içeri girdiğim an kulağımda kulaklık dizime kadar çizmemi çıkarmaya uğraşırken yeni aldığı terliğe onay bekleyen,sofrada daha az yemesi ve dengeli beslenmesi için attığım her adıma ağlayıp su istediğimde gıcık Finlandiyalı diye haykıran,iki dakikaya bir artık ablam değilsin kıt gerizekalı diye bağıran sevgili ergen kardeşim..Acaba yeryüzünde iyi ablalar da yaşıyormudur?Benim gibi tahammülsüz ve sürekli depresif olmayan,kardeşini alıp gezdiren,tatlı sözler söyleyen..keşke ablalık görevime bi tatil verebilsen be güzelim,öyle kırılgan ki ablan,en büyük neşesi olsan da sen bile düzeltemiyosun bazen ruh halini bak..Belki gitti diye kızıyosun,korkuyosun,gidicek diye belki,bilmiyosun ki ne kadar uzaklaştırıldıysa da senden seni çok seviyor,ve bu yüzden hatasız olmanı istiyor belki..bilmiyorum...Bildiğim bu konuda çaresiz olduğum ve yapabildiğim tek şey benden daha fazla nefret etmemen ve beni bu kadar model almaman,onay beklememen..Seni birey olarak görmek en büyük dileğim canım kardeşim..Ablasından bağımsız gezen,kendini geliştiren bi birey..Her ne kadar ablası yüzünden içinde bulunduğu şartlar farklı yönde şekillenmiş olsada..
Yenilik istiyorum,yarın dışarı çıksam yalnız ve ne yapacağını bilmez halde olmak,evde kalsam giradaba kapılıcak olmak korkutuyo..Bazen bakıyorum bu kıyafetler benim,bu makyaj malzemeleri,takılar,aksesuarlar...benim için,ben seçtim onları...sonra dışarı çıkmak ve onları nerde kullanacağım ve bunun için ne kadar vaktrimin kaldğı geçiyo kafamdan..Alında hiçbiri benim diilmiş gibi sanki..Anlamsız geliyo .......Sevdiklerimin uzakta olması şanssızlık...Tatil bile anlamsız gelmeye başladı,yer dğiştirme fikri...bi yere gidip yeni insanlarla tanışmak istiyorum,o insanlar güvenilir olsun istiyorum ,sessiz sakin ama içimden geldiğince gülecek kadar en azından suçluluk duymadan eğlenebildiğim bi yer olsun istiyorum.Çok şey mi istiyorum????
1 Comments:
Hüüüüü,hiç kommentim yok beniiimmm.hüüüü...kimsem yok beniiim..(burun temizleme arası bla bla bla...)olanlar da henüz blogumu bilmiyoo..kimse beni sevmiyooo...ü hüüüü..Neyyse ben seviom ve ilk komment de benden olsun hadi.Başkasından alınmış bi alıntı(nası oluyosa:))))hoşuma gitti şimdi postingle uğraşamicam burayaq açtığım ilk yere yapıştırimin bahane sözlüğünde eylemsel karşılığı,buyrun bakın ne hüzel tarif etmiş beni alıntıladıım arkadaş(bu sobeledim gibi bişi oldu:)))okuyun,valla ben yazmadım bak süper
Şöyle ki(böyle giriş mi olur!?); beynimde yer işgalinden başka işe yaramayan görüntüler/sesler/anılar/ihanetler var... Daha önce birkaç kez bahsettiğim gibi, hatırlanması gereken şeyleri hatırlayamayan bir bünyeye sahibim. Ve fakat bi' boka yaramayacak, salt öfkelenmeme ve -benimle çok ilgili olmamasına rağmen- kendimi sorgulamama yol açan anılarım var. Acı veren olaylar gibi, bir zaman acı çektikten sonra unutulanlar değil... Olmasına ve hayatımı etkilemesine anlam veremediğim için yorumlamaktan yorulduğum olaylar... Neredeyse her yalnız kaldığımda düşündüğüm ve aynı şeyleri düşündüğüm ve her defasında düşündüğüm için kendime kızdığım ve her defasında düşünmeme neden oldukları için onlara kızdığım ve onlara kızdığım için kendime yine kızdığım... Bu kızgınlıkları, öğretmeyen, anlamsız anıları tamamen silmeye muktedir olmak isterdim; hazır -anılar öğretecek nitelikte olsa da- ben öğrenecek nitelikte değilken...
Yorum Gönder
<< Home