evdeyim yine

Bu sefer sadece bugün değil,3 gündür olanlardan bahsedicem:)Evdeyim yine,çıkamadım işte..Dün güya 24.00 gibi yattım,sabah staj okuluna gidip ders anlatcaktım,sabah 10 dk 10 dk daha derken,bir de taş durumu aynı hala,bi geliyo bi gidiyo ağrı,uyanmadım.Sonra kalkıp yemek yedim,babam da yeni gelmişti ona da hazırladım bişeyler,hoş beş derken,bugün akşam yola çıkıyor annemler.Dayımın vefatından sonra bu gezi iyi gelicek,Nermin teyze sağolsun iyi akıl etti ve iyiki ayarladı.Fatoş uçuyo zaten sevinçten,annemi ikna etmek kolay olmadı tabi her zamanki gibi anca beraber kanca beraber demedi Allahtan:)Anne kız bensiz ve babamsız gezsinler bakalım:)Ben de artık onlarsız bi haftasonu geçiricem:(kesin dolap dolu olsada babam Hatay yemekleri yapmak isticek,biz yine zeytinyağı kavgasına tutuşacaz,mutfağı batırdın diye suçu birbirimize atıcaz:)ters düşmeden şu iki günü atlatalım başka bişi istemiyorum,bıraksam adam pirinç pilavını bile zeytinyağlı yapıcak yaa..Neyse şimdi iki gün öncesine ışınlanıyorum ve başlıyorum anlatmayaa:)Formu vermek bahane,onu görmek şahane:)Bi gün öncesinde Tommy saolsun form bulduk,yine karşıda ayak basmadıım topraklar fethettim:)Emrivakimi de yaptım bizimkine şu sınava gir diye,anca öyle bende de çalışma isteği olacak zati.Neyse ertesi günü buluştuk işte.Ben erken geçtim karşıya direk Ümraniyeden,bi saat napim derken Profiloya gittim,aheste aheste çin yemeğimi yerken karşı masada Çinlinin birinin(böyle demem yanlış,her gözü çekik çinli değildir ama lafın gelişi,uzakdoğulu işte)lahmacun+ayran ikilisiyle aşk yaşaması beni baya bi güldürdü:)sonra onunla buluştuk,Taksime geçtik.O Taksimdeyken çok mutlu,tasasız,neşeli oluyor,onunla İstiklalde yürümeye bayılıyorum.Onunla her yerde yürümeye bayılıyorum,elim elinde hep:)Ordan Galatanın olduğu yere indik,meğer temelleri varmış bunun yeryüzünde,sonunda görmüş oldum:)havada durmuyomuş.Ben hep uzaktan gördüğüm için şimdiye dek böle diyodum lafın gelişi,tabiki temeli var yoksa:)neyse o izolatörleri almaya gitti bi 10 dk,o arada ben de bişeyler okudum derken geldiğinde baya bi korktum haberim yokken yaklaşınca:)tam ayağa kalkıcam taş geliyorum demez alarmı başladı:(büfeden su alıp yetiştirdi saolsun,pratik zekalı benim sevgilim.Sonra Karaköye indik beraber,süper bi tatlı yedik,biliyo benim gönlüme giden yolu valla:)Ordan yürüye yürüye Beşiktaşa,orda da oturduk biraz,sonra saat oldu 21.00.Vapur yok,bekleriz otobüs gelmez,hesapta kadıköye gidicem ki arada boşuna Evlendirmenin ordan kadıköye gitmek durumunda olmayayım.Hay benim aklım,neyse 10 gibi geldi sanırım otobüs,bindim ve aklıma geldi,pasom onda:(indim bu sefer,yine bekle.O yorgunluktan ölüyo,bende yine onu bekletiyo olmanın vicdan azabı,derken Kadıköyde otobüs kalmicak baktım,gelen Kozyatağına atladım.Akıllı insene Göztepe köprüsünde,son otobüsü yakala orda.Yok illa iş çıkarcam kendime.Oralar tekin değil diye düşünüp Carrefourun oraya gittim,Ataşehir geçer diye.Geçmedi
bi yarım saat de ordan.Bu sefer dolmuşla Ataşehire ordan taksiyle eve geçtim.İstanbul güzel ama şu yolları pek uzak:(Böle bi macera işte
Neyse annem idare etmiş beni,babam odama geldi 24.00 gibi,kızımı özledim,görmedim bütün gün,geldiğini de duymadım,nerde hani diye diye geldi.22.00 gibi geldim dedim.İyi,bişe dediğimden değil zaten,merak ettim dedi.Öylece atlattık.Gece Güller şahıyla ödev yaptık sabahın körüne kadar,sonra ben 6 gibi kafayı koydum,bi 15 dk sonra ağrıdan kıvran..öğlene doğru annemler polikliniğe götürdü bi ağrı kesici iğne yedim,ordan mecbur okula.Stajda izlicek hocayla görüşülecek.Zeynep hoca iyi,yalnız bana biraz titiz göründü:(iyice ümitsizliğe düştüm demek daha doğru..ordan eve geçeyim dedim,yok,uykusuzluk,ağrı bana mısın demedi,illa görcem hatunu,hadi dedim Güller şahına:)ordan sevdiğimle konuştuk biras,grip hala:(ve bir ilki gerçekleştirdi sanal da olsa:)sonra Gülşahtan çıktım eve,kuzenler bizdeydi,özlemiştim,iyi oldu gelmeleri.Gülkiye benim mezuniyet cicilerini gösterdim,biletlerini verdim.Fazla oturmadılar zati ben de yorgundum,23.00 gibi yattım.Bugün de böle boş boş geçti..Öğleden sonra uzandım bi ara,dün gece uyumuştur diye arayamadım nasıl merak ediyodum,msg attım o yüzden..bütün gün ses seda yok,öğlen gibi uyandım zati,öğlen de Cumaya gitmiştir belki yine baskın gibi aramiyim olur olmaz dedim öle kaldı..Öğleden sonra aricam diye elde telefon uyuyakalmışım,elimdeyken bide baktım msg geldi,gözümü açtım,ondan gelmiş:)aradım hemen.İşleri yoğun,hasta,yazık benim sevgilime.Formu halletmiş Allahtan.Bir an önce iyileşir inşallah,ben kıyamam,dayanamam hasta görmeye onuu:(Grip bile olsa,aklım onda işte..bazen düşünüyorum,iyiki ailesiyle yaşıyo diyorum,eve gittiğinde hazır buluyo herşeyi,yanındalar.Bu güzel bişey.Yoksa daha çok aklım kalırdı.Akşama doğru annemle dertleştik bu arada,babamdan,benden geleceğimden konuştuk.Dayımı andık,kuzenleri çekiştirdik:)Annem bişey anlattı,Fatoşun çeyizlik ne görse atlayıp benim demesini konuşup gülüyoduk:)o arada sorma Beste yandık dedi:)Hayırdır dedim.Bizim komşunun kızı nişanlandı yeni,babam rüyasında kızın babasına gitmiş,ağlıyomuş ve diyomuş ki,nası kıyıp da verdin evladını,nası bu kadar kolay verebildin.Ben olsam veremezdim Besteyi(Fatoşu değil,dikkati buraya çekerim)diyomuş.Annem dolayısıyle yandık diyo:)Anneme dedim bu arada,anne kafam oldukça karışık çünkü İstanbuldan bi yere gitmek istemiyorum,bir kez daha yerimi,düzenimi değiştirip zorluk yaşamak istemiyorum,sizden ayrılmak istemiyorum dedim.Okulun uzama ihtimali var bide dedim.Uzarsa dahi bilgisayar kursu,KPSS kendini geliştirirsin bi sene daha,sen ne dersen biz o yönde eğitimini sürdürmen için uğraşıcaz dedi.Ben de dedim,öğretmen olacaksam İstanbulda olmak istiyorum,başka yerde hiçbir anlamı yok,tek başıma gitmek istemiyorum dedim.Tosyaya giderken ne zorluklar çektiğini anlattı,öğrenciliğinden,öğretmenliğinden konuştuk yine:)kafamda değişen şeyleri anlattım ona,eskiden şöyle düşünüyordum,şimdiyse böyle diye.Hatta aslında zaten öyle düşünüyordum ama düşündüğümü kendime söylemeye cesaretim yoktu,ya da uygun şartlar oluşmamıştı diye..İçi daha rahat,ağzımı arayıp duruyodu:)hiçbirşey açığa vermedim,ama yinede kafamdaki bitakım şeyleri genel anlamda düşünüldüğünde yani,biliyor ve destekliyor.Onay görmek güzel birşey,hele annem tarafından.Onla rahat konuşabilmek güzel,beni de rahatlatıyor.Tabi herşeyi farazi konuşuyorum,çünkü bu rahat konuşabilmem için gerekli.bildiği şeylere karşı tepki geliştirecektir,bilmemesi gerekli,dürüst olmak istesem de dürüstlük için çok erken...Beni üzen,günlerdir düşündüren bu sefer ki bomba söz:)bugün babasına yalan söyleyen yarın kocasına söyler..İnsan peki kocasına neden yalan söyleme gereği duyar?eğer yalan söyleyecekse o birlikteliğin anlamı nedir?Anne-baba ile olan ilişki zorunlu ilişkidir,sevsen de sevmesen de dünyaya seni getiren aileni kabullenmek durumundasındır,onlar senin ailendir.Eşin ile olan ilişkin seçilmiş ilişkidir,bir seçim sonucu başlar,ve yalan söylenecekse başlamasının zaten bir anlamı yoktur.Yalanlar neden söylenir?Keyfi söylenmesine zaten ihtiyaç yoktur,karşıdaki insanın tepkisinden çekindiğimizde yalan söyleriz,hele(aile gibi)üzerimizde yaptırım gücü var ise.Bazen susmak bile yalandır,dün babam,bakın görün ne babalar var,çocuklarını sokağa atabiliyolar,dediğinde susarken yalana ortak oluyordum ben,ama mecburdum.O an doğrucubaşı ve böyle olduğu için,sezarın hakkı sezara dediği için babasından tonlarca dayak yemiş,evden kovulmuş olan ben ağzımı açsaydım,hayırsız evlat olurdum,nankör olurdum..Daha fazla kavga kaldırmıyor yüreğim,huzur istiyorum..Bu yüzden sustum.Ben korkacağım,birşey söylemeye acaba ne tepki verir diye çekineceğim,ters düşecek derecede düşünce yapımın ayrı olduğu bir insanla zaten beraber olmayı seçmeyeceğim için,yalan söylememe gerek kalmayacak diye umuyorum.Çünkü yalan söylemekten nefret ediyorum,söylenen her yalan bu yapı ayrılığının göstergesidir çünkü..Farklı düşünsem de karşındakine ben böyle dşünüyorum diyebilmeliyim ki ''var'' olabileyim,bana saygı duymak için bir şansı olsun..Yoksa karşımdakinin uydusu olurum,ben olamam.Karşımdakini çok rahatsız eden bir durum varsa ortada,ben uzlaşmak ve bu durumu değiştirmek için ise elimden geleni yaparım.Çünkü hiçbirşey sevgimden ve sevdiğimden üstün değildir.İlişki böyledir zaten,insanlar birbirlerine göre şekillenirler,ve sonunda güzel bir bütün oluştururlar..Bir elmanın iki yarısı gibi..Yeterki huzuru olsun insanın,ağzının tadı bozulmasın,ve sevdiği insan onu ''gerçekten olmak istediği kişi'' olmaya tatlılıkla ikna eden benzersiz bir emsal olsun.Bana inanılmaz gelse de içinde bulunduğum durum ''şükürler olsun''diye sık sık tekrarlamama ve ilk kez belki,kendim hakkında birşey için dua etmeme,birşeyler dileyebilmeme olanak sağlıyor.Şununla bitirmek istiyorum;
''Kainatın bütün zerreleri çift çifttir,ve her cüz'ü kendi çiftine aşıktır.''

0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home